Memur ve Akademisyen Maaşları Enflasyon Karşısında Ne Kadar Eridi?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayı enflasyon rakamlarını açıkladı, ve maalesef memur ve akademisyen maaşlarının erimesi devam ediyor. Enflasyon, Kasım ayında bir önceki aya göre %3,28 artarak yıllık bazda %61,98’e ulaştı. Bu durum, Temmuz ayında memur maaşlarına yapılan %6’lık zamın üzerinde önemli bir erime anlamına geliyor.
Temmuz ayında gerçekleşen zamın enflasyonun sadece 4,5 katı kadar olduğunu düşündüğümüzde, memur maaşlarında gerçekleşen erimenin boyutu daha da netleşiyor. Ortalama memur maaşı, sosyal yardımları da içerdiğinde 25 bin 500 TL seviyesinde bulunuyor. Ancak, geride kalan 5 ayda aylık 7 bin 50 TL’lik bir erime yaşandı.
Enflasyonun yılsonuna doğru artması beklenirken, kamu çalışanları ve emekliler için ekonomik sıkıntılar da giderek şiddetleniyor. Bu durum, memur maaşlarına yapılan artışların enflasyonun gerisinde kalmaya başladığı gerçeğini gözler önüne seriyor. Toplu sözleşme görüşmelerinde belirlenen maaş artışları, artık sadece enflasyon ödemesi olarak nitelendiriliyor ve bu, kamu çalışanları ve emeklilerin maaşlarında kaçınılmaz bir erime olarak karşımıza çıkıyor.
Maaş erimesi sadece memurları değil, aynı zamanda akademisyenleri de derinden etkilemektedir. Akademisyenler, üniversitelerdeki önemli rollerine rağmen, enflasyonun yarattığı ekonomik zorluklarla başa çıkmakta zorlanıyor.
Temmuz ayında yapılan %6’lık zam, akademisyen maaşları üzerindeki enflasyon baskısını hafifletmeye yetmedi. Beş ayda çıkan enflasyon oranları, bu artışın önemli bir kısmını yok etti. 2023’ün ikinci yarısı için %6’lık toplu sözleşme zammı, akademisyenleri bir nebze rahatlatsa da, maaşlarındaki erimenin tam olarak önüne geçemedi.
Akademisyen maaşlarının enflasyon karşısında güçsüzleşmesi, üniversitelerde nitelikli eğitim ve araştırma yapma kapasitesini de etkileyebilir. Bu durum, akademik kadroların motivasyonunu düşürebilir ve nitelikli öğretim üyelerini kaybetme riskini artırabilir. Üniversitelerin rekabetçi ve yenilikçi olabilmesi için, akademisyenlerin adil ve sürdürülebilir bir maaş politikasına ihtiyaçları vardır.
TÜİK’in enflasyon verileri, kamu çalışanları ve akademisyenlerin maaşlarındaki erimenin sürdürülemez bir noktaya geldiğini gösteriyor. Enflasyonun ötesinde bir artış yapmadan, bu erime durdurulamaz ve kamu çalışanları ile akademisyenler arasında adaletsiz bir durum oluşabilir.
Maaş erimesine karşı alınacak adımlar, sadece mevcut durumu değil, aynı zamanda gelecekteki enflasyon gelişmelerini de göz önünde bulmalıdır. Kamu çalışanları ve akademisyenler için adil bir maaş politikası oluşturulmalı ve bu politika, ekonomik dalgalanmalara karşı dirençli olmalıdır.